Bu Blogda Ara

6 Ağustos 2009 Perşembe

KAVALA





Gümülcine'nin ardından yolumuza devam ettik. Şimdi sırada Kavala vardı. Kavala'yı da gezip akşama Selanik'e ulaşmalıydık. Otoyoldan devam ettik. Kavala'ya girdiğimizde ilk iş limana yönelmek, buradan tarihi kale ve eski şehri görmek istiyorduk. Navigasyona şehir merkezini girmiştik ama gittiğimiz yoldan emin olamayınca yol kenarında durup birilerine sorma ihtiyacı hissettik. Ne de olsa Navi'ye güvenimiz tam gelmemişti. Bir dükkanın önünde oturan orta yaşlı iki kişiye limana nasıl gideceğimizi sorarken, orada evi bulunan, belki de evini pansiyon olarak kiralayan yaşlıca bir kadın gelip bozuk Türkçe'siyle bizimle konuşmaya başladı. Anne-babasının kendisi henüz küçükken İstanbul'dan Kavala'ya göç ettiklerini anlattı. Bir ara da Niğde'den söz etti. Kökenlerinin Niğde olduğunu, dedelerinin Niğde'den geldiğini söyledi. Bir şeyler ikram etmek istedi ama vaktimiz dar olduğundan teşekkür edip, yolumuza devam ettik.

Hiç yorum yok: