Bu Blogda Ara

19 Ocak 2013 Cumartesi

BERLİN BERLİN (Her şeyden iki tane olan şehir) (1)


BERLİN SANKİ BİR TÜRK ŞEHRİ

Sizlere önce Berlin'deki Türk toplumunun yaşamına ilişkin gözlemlerimi aktarayım; daha sonraki bölümlerde gezginler için ihtiyaç olan turistik bilgileri vereyim. Gerçi, Berlin'de nereler gezilir, hangi müzelere gidilir, nereden alışveriş yapılır, ne yenir/içilir gibi klasik turistik bilgiler internette bir çok sitede mevcut. Ben size, bir gazeteci gözüyle Berlin'i tanıtmaya çalışsam daha iyi olacak gibi. Ne dersiniz?

Türk turistler için Avrupa seyahati denilince akla gelen en turistik şehirler aşağı yukarı belli. Daha önce Avrupa'ya çıkmamış bir Türk'e "Avrupa'da en çok hangi şehri görmek isterseniz" diye sorulsa, muhtemelen şu şehirler sayılacaktır: Paris, Roma, Venedik, Floransa, Prag, Budapeşte, Londra ve Barselona. Belki bir kaç şehir daha. Haksız sayılmazlar. Ancak en az bu şehirler kadar turistik ve görülmeye değer bir başka şehir daha var Avrupa'da; Berlin.

 Saydığım bu şehirlerden Londra ve Barselona dışındaki tüm şehirleri gördüm. İlk kez 2002 Mart ayında gittiğim Berlin'i daha sonra 7-8 kez daha görme şansı elde ettim. Bu seyahatlerimin çoğu, her yıl mart ayında düzenlenen, dünyanın en büyük turizm fuarı olan International Tourism Borsa (ITB), Uluslararası Turizm Borsası ve Fuarı'nı görmek içindi. Bir kez de (2002 Haziran ayı) haziran ayında eşim ve çocuklarımla çıktığım bir Avrupa turunun ilk durağı olarak gitmiştik Berlin'e. (ITB ile ilgili gözlemlerimi başka bir yazıda ele alacağım.)

Bir insan en az 7-8 kez gördüğü bir şehre her seferinde heyecanlanarak gider mi? Eğer bu şehir Berlin'se gider. Nüfusu 3,5 milyon olan Berlin'de her 20 kişiden biri Türk. 150 binden fazla Türk’ün yaşadığı Berlin’e giden Türk turistler, yalnızca Türkçe konuşarak şehri gezebilir, yemek yiyebilir, konaklayabilir. 180’den fazla millete ikinci vatan olan Almanya’nın 'Multi kültürel şehir' olarak adlandırılan başkenti Berlin'de yaşayan yabancıların büyük çoğunluğunu Türkler oluşturuyor. Kimilerine göre 200 bin Türk yaşıyor Berlin'de. Bana kalırsa Berlinli Türkler için yeni bir plaka kodu tahsis edilmeli. 82.

 Berlin’e giden Türk turistleri, Schönefeld ya da Tegel Havaalanları'nın kapısında genellikle Türk taksiciler karşılıyor. Bu demek oluyor ki, Berlin'deki taksicilerin yarıdan fazlası Türk. Lokanta sahipleri ve manavların da çoğu Türk. Berlin'de saat 20.00 dedi mi hemen hemen tüm dükkanlar, alışveriş merkezleri kepenk kapatıyor. Türk bakkalları, manavları hariç. Almanya'daki bazı küçük pansiyon ve hostellerin işletmecileri de Türk.

Kreuzberg'te Türkler, çanak antenlerle Türk televizyonlarını izliyor.  Kimi evlerin balkonlarındaki Türk bayraklarını da göze çarpıyor. 



**Kreuzberg sokaklarında dolaşırken, İstanbul'un kenar mahallelerindeki görüntülerle karşılaşabilirsiniz. Başörtülü kadınların çokluğu bu semtlerde hiç de yadırganmıyor.

KÜÇÜK İSTANBUL


Türkler Berlin’de daha çok “Küçük İstanbul” olarak da adlandırılan Kreuzberg semtinde yaşıyor. İstanbul’daki herhangi bir mahalle görünümündeki Kreuzberg’de Türk bakkalı, Türk manavı, Türk berberi Türkler’in yanı sıra, diğer göçmenlere de hizmet veriyor. Hatta, Kreuzberg'te aynen Türkiye'deki gibi haftanın iki günü semt pazarı kuruluyor. Önceleri satıcı ve alıcıların çoğu Türk iken, bu pazarın çeşitliliğini, ucuzluğunu gören Almanlar da, artık haftalık alışverişlerini Kreuzberg'teki Türk pazarından yapmaya başladı.

ÇAYA ÇORBAYA LİMON


Türk pazarcılara rakip olarak Alman ya da başka milliyetten pazarcılar da Kreuzberg Semt Pazarı'ndaki yerlerini aldı. Ben görmedim duymadım ama Kreuzberg'teki pazarda satış yapan Alman pazarcının "Üçü beşe... Üçü beşe..." ya da "Çaya çorbaya limon" diye bağırdığı rivaye ediliyor. Bu bir şaka olsa gerek. Türkiye’den Berlin’e 35-40 yıl önce giden gurbetçiler arasında, tek kelime Almanca bile öğrenmeden Kreuzberg’de yaşamını sürdüren ve her türlü ihtiyacını karşılayabilen Türklere rastlamak mümkün. Berlin’de Kreuzberg ve Postdamer caddesi başta olmak üzere bir çok semtte Türk kahvehaneleri yer alıyor. Türkiye’deki gibi 'pişti' ve 'okey' oynanan Türk kahvehanelerinde 2008'den beri diğer kapalı mekanlarda olduğu gibi sigara içilemiyor.



** Kreuzberg'in girişinde caddede 'Tak' şeklinde bir tabela var. Bir benzerini bırakın Berlin'i, Almanya'nın diğer şehirlerinde dahi göremezsiniz. 'Tak'ın bir tarafında Türkçe, diğer tarafında Almanca olarak kocaman harflerle "Kreuzberg Merkezi' yazıyor.



Berlin’de yaşayan Türkler ibadetten, günlük yaşama kadar Türkiye’de ne varsa Berlin’de de aynı imkanlara sahip. Türkler, yoğun yaşadıkları semtlerde camiler kurarken, düğünler de Türkler’e ait salonlarda davul-zurna, kemençe eşliğinde halay çekilerek yapılıyor. Berlin caddelerinde kimi zaman kornalar çalarak giden bir konvoy görürseniz, bunun bir Türk düğünü olduğunu anlayabilirsiniz. Türkler'in düğün konvoyu geleneği Almanlar'a da geçmiş. Kimi zaman Alman gelin ve damat da arkadaşlarının oluşturduğu konvoy eşliğinde, korna sesleri arasında nikahın, düğünün yapılacağı yere gidiyor.


** Yukarıda, bir Türk bakkalını (Daha doğrusu bakkal irisi bir market) görüyorsunuz. Sahibi, çalışanları, müşterilerinin çoğunluğu Türk. ** Dikkat ettiyseniz, manav tezgahındaki karpuzlar dilimlenerek de satılıyor.





** Yukarıda Berlin'deki Türkler'e ait dükkanlar ve Kreuzberg'ten Yetenek Sizsiniz yarışmasına katılan bir kişinin destek isteyen duvar ilanı. (Fotoğraflar 2008'den)

http://avrupaseyahati.blogspot.com/2013/10/pegasusla-istikamet-yurt-ds.html


Devam edecek...

Hiç yorum yok: